Bu makalenin temel amacı Endülüs’te Gazâlî algısını ortaya koymaktır. Gazâlî, Doğu İslam dünyasında ortaya çıkan ve kelamdan felsefeye, fıkıhtan tasavvufa kadar çok sayıda alanda eserler bırakan önemli bir düşünürdür. Doğu İslam dünyasında aynı zamanda büyük bir otorite olan Gazâlî’nin Endülüs’teki durumu merak uyandırmaktadır. Fıkıh, tasavvuf ve siyaset bağlamındaki ilişkiler üzerine şekillenen Endülüs düşünce dünyasında, Gazâlî neredeyse merkezi bir konuma sahiptir. Zira Endülüs entelektüeli fıkıh, tasavvuf ve felsefe arasındaki tartışmaların ortasındadır. Bu çalışmada Endülüslü fakihler, sufiler, filozoflar ile tarihçilerin kitaplarındaki bilgilere göre Endülüslülerin Gazâlî’yi nasıl gördüklerini ortaya koymaya çalıştık. Buna ilave olarak bu çalışma, Gazâlî’nin bu farklı açılardan Endülüs’te nasıl algılandığını gözler önüne serme, bu konudaki önemli bir açığı kapatma, Gazâlî’ye dair Endülüslülerin algısını bütünlükçü bir biçimde ortaya koyma çabasındadır. Yakın zamanda dikkatleri celbeden felsefenin ve bilginin sosyolojik ve siyasi boyutlarına inecek bu çalışmanın Endülüs düşüncesine dair yapılacak diğer çalışmalara zemin hazırlamak bakımından katkıları olacağı kanaatindeyiz.
The main aim of this article is to propound the perception of Ghazali in Andalusia. Ghazali was an important scholar who wrote works in many fields from theology (kalam) to philosophy and from fıqh to Sufism in Islamic world. Meanwhile, Ghazali was a grand authority in eastern Islamic world, so the position of Ghazali in Andalusia has aroused interest. Ghazali had almost a central position in Andalusian world of thought which was shaped on the relationship in the aspects of fıqh, tasawwuf and politics. Because Andalusians’ intellectualists are in the center of discussions between fıqh, tasawwuf and philosophy. In this study, we try to propound how the Andalusian evaluated Ghazali according to knowledge in the books of Andalusian philosophers, Sufis, faqihs and historians. In addition, this study makes an effort to present how Ghazali was perceived in Andalusia from different point of views, to fil the gap in this topic and to propound the Andalusian perception of al-Ghazali in an integrative way. I believe that this study which will probe in sociological and political aspects of philosophy and knowledge that have attracted attention recently, will contribute a lot to the preparation of other future works about Andalusian thought.