Tanrı’nın Doğa’yla ve Doğa’nın Tanrı’yla Kuşatılması: Mevzi Savaşında Spinoza ve Berkeley’in Kritik Müdahaleleri Üzerine Bir Derinleşme

Author:

Year-Number: 2021-11:3
Yayımlanma Tarihi: null
Language : null
Konu : Felsefe
Number of pages: 1157-1189
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Felsefe araştırmalarında gerek Spinoza’yı ve gerekse Berkeley’i sıklıkla Descartes, Leibniz, Locke, Hume ve benzeri düşünürlerle uyum veya karşıtlık içinde düşünme eğilimine rastlanır. Bu isimlerin neredeyse hepsinin aynı dönemin kavramları ışığında bir söylem geliştirdikleri dikkate alındığında, birlikte-düşünülmelerinin haklılığı şüphesiz tartışılamazdır. Literatürdeki karşılaştırmalarda özel olarak Spinoza ile Berkeley’i birlikte-düşünmeye daha az eğilinmesi, en yalın ifadeyle, düşündürücüdür. Oysa modern dönemde felsefenin istikametinin belirlenmesini motive eden “gerilim”i en yüksek düzeyde dert edinmiş olan bu iki düşünürün birlikte-değerlendirilmesi, sorunu esası itibariyle kavramak bakımından elzem görünmektedir. Gerilimi doğuran sorun, özelde felsefe ve din kavşağında ‘nasıl ya da hangi ilkelere göre yaşamak gerektiği’ konusunda yürünebilir bir yol açma çabasında esasen gizlidir. Bu makalede modern dönemde genel olarak din, bilim ve felsefe kavşağında yaşanan krize (en) kritik felsefi müdahalelerin Spinoza ve Berkeley’in verdiği ‘mevzi savaşı’nda yapıldığı ileri sürülmektedir. Bunun için öncelikle modern dönemde, özellikle 16. ve 17. yüzyılda üzerine düşünülen ve aynı zamanda düşünmenin kendisini belirleyen kavramlar ışığında ‘Spinoza’nın manevrası’nda derinleşmeye çalışacağım: Buradaki müdahale Spinoza’nın Deus, sive Natura ifadesiyle ‘Extensio’ (Yayılım) kavramı özelinde gerçekleşen bir ‘dönüşüm’ün formülasyonudur. İkinci olarak, mevcut söz dağarcığı ufkuyla, Berkeley’in esse est percipi formülasyonunda ‘Madde’ kavramı özelinde ide’yi şey’leştirmek suretiyle yaptığı kritik felsefi müdahaleyi ortaya koymaya çalışacağım. Ve son olarak, dönemin krizi karşısında şekillenmiş olan bu iki kritik müdahalenin gerekçelerini ya da motivasyonlarını belirleyen genel olarak din, bilim ve felsefe arasındaki gerilimli ilişki bağlamını metin içerisinde kurmayı deneyeceğim.

Keywords

Abstract

Co-evaluation of Spinoza and Berkeley, however, who have taken the “tension” that had determined the direction of philosophy at the deepest level in the early modern period, is essential to realize a crucial problem, which is about opening -and naturally, branching- pathways where philosophy and religion come across by answering the question “How -or according to which principles- should one live?”. In this essay, I claim that the (most) crucial philosophical interventions to the crisis at the crossroads of religion, science, and philosophy in the early modern period were made by Spinoza and Berkeley, throughout their “war of position”. Therefore, first, I will focus on Spinoza’s manoeuvre to disclose his pathway in the light of popular philosophical concepts of early modern philosophy. The intervention here, in Spinoza’s words Deus, sive Natura, is an expression of a “transformation” and the concept of “Extensio” is central to that. Then, I will look at Berkeley’s philosophical intervention, formulated in esse est percipi, which amounts to “changing ‘idea’s into ‘thing’s” by dealing with the concept of “matter”, as a topic of early modern philosophy. Finally, I will point out the tension between religion, science, and philosophy, as the characteristic tension in the era, and how these two interventions are related to each other and to this tension, by confining myself to the texts of these philosophers.

Keywords