Knowledge and Belief: A Comparative Approach

Author:

Year-Number: 2022-12:1
Yayımlanma Tarihi: null
Language : null
Konu : Epistemeloji
Number of pages: 91-106
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Bu makalede “bilmek” iddiasının ahlak sahasındaki geçerliliğini tartışarak, Kantçı ahlak anlayışı üzerinde temellenen bir yaklaşım geliştiriyorum. Analizimde “bilmek” nosyonunu Timothy Williamson’ın kullandığı anlamda ele alıyorum. Diğer bir deyişle, bilmeyi “bilgi ispat edilmiş doğru inançtır” şeklinde ele alan perspektiflerin karşıtlığında değerlendiriyorum. Dolayısıyla, ilk bölümde “bilgi öncelikli epistemoloji” kavramını kısaca tanıtıyorum. İkinci bölümde, bilmek ve eylemek arasındaki güçlü bağlantıya işaret eden bir bakış açışı geliştiriyorum. Sonrasında söz konusu tartışma bağlamında Kantçı ahlak anlayışının bir analizini yapıyorum. Kant’ın ahlak alanında nasıl yasal bir kesinlik içerecek biçimde (bu incelemenin ikinci bölümünde ele alınan anlamıyla) “bilmek” fiilini kullanabileceğimiz iddiasında bulunduğunu gösteriyorum. Sonraki bölümde, özgür iradeye referansla pratik sahada bilmenin analiz edilebilir olmadığını değerlendirmesini yapıyorum. Sonuç bölümünde makalenin genel bir değerlendirmesinin ardından, teorik ve pratik saha ayrımlarına dair İslam düşüncesinden alternatif bir epistemolojik yaklaşıma çok kısa olarak işaret ediyorum.

Keywords

Abstract

In this paper, I discuss the legitimacy of using the term “to know” in morality and I develop an approach based on Kantian morality. In my analysis, I take the notion “to know” in the sense that Timothy Williamson does. That is to say, I regard it in opposition to the perspectives that claim “knowledge is justified true belief”. Therefore, in the first part, I briefly introduce “knowledge first epistemology”. In the second part, I build a perspective pointing to the strong correlation between acting and knowing. After that, I provide an analysis of Kantian morality in connection with my discussion. I show how Kant argues for a lawful certainty in morality that allows us to use the verb “know” (in the sense that is evaluated in the first part of this paper). In the next part, I comment on the un-analyzability of knowing in the practical sphere with reference to free will. In my conclusion, upon a general review of the paper, I introduce very briefly an alternative epistemology from Islamic thought regarding the theoretical and practical sphere distinctions.

Keywords