Hümanizm Üzerine Bir Tez

Author:

Year-Number: 2019-9:4
Yayımlanma Tarihi: null
Language : null
Konu : Ahlak ve Siyaset Felsefesi
Number of pages: 941-957
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Yaygın kanının aksine hümanizm “insanları sevmek” ile doğrudan ilgili değildir. Hümanizmin insanın saygınlığına ve özgürlüğüne yaptığı vurgular, biyolojik tür olarak insana değil, inşa edilen kültür varlığı olarak insana yöneliktir. Dolayısıyla hümanizm için “insanlık”, biyolojik insan doğasının sahip olduğu bir özellik değil, onu kendine malzeme kılan kültürün ve eğitimin meydana getirdiği bir niteliktir. Hümanizm, insanın aklını ve iradesini her türlü ahlaki, siyasi ve estetik bilginin ve değerin kaynağı olarak gören, bu akıl ve iradenin determinist doğal işleyişin dışında, mekanik yasalılığa tabi olmayan yegâne unsurlar olduğunu kabul eden bir inanıştır. Bu ilkenin sonuçlarından bir tanesi, doğal olanın “insanlığın hizmetkârı” olduğu düşüncesidir. Bu ise tekniğin hümanizm ile yakın ilişkisini açık eder. Mekanik fiziğin tasvir ettiği evren içerisinde, “sorumlu özne” problemi, hümanizmin insan anlayışı ve hem bir faaliyet hem de bir kavrayış biçimi olarak teknikle çözüme kavuşturulmuştur. 17. ve 18. yüzyıllarda aydınlanma idealleri bu sentezin üzerinde yükselecektir.

Keywords

Abstract

Contrary to popular belief, humanism is not directly related to “loving people.” Humanism's emphasis on human dignity and freedom does not regard humanity as a biological species, but rather as a culturally built entity. Hence, for humanism, “humanity” is not a property of a biological kind, but a quality created by culture and education which reduce humanity to the biological aspect of human nature. Humanism is the belief that reason and will are the sources of any moral, political and aesthetic knowledge and value, and they are also the only elements that are not subject to mechanical laws as they lie out of the scope of what is known as the deterministic natural functioning. One of the results of this principle is the idea that the “natural is the servant of humanity”. This indicates the close relationship between technique and humanism. In the universe, as depicted by mechanical physics, the problem of “responsible subject” has been solved by both understanding of the human in humanism and of the technique as an activity and as a form of cognition. The ideals of the 17th and 18th century enlightenment are built upon this synthesis.

Keywords