Son dönemde hakkında yapılan çalışmalarla fikirlerinin yeniden hayat bulduğu ve parladığı Spinoza, felsefe tarihinde düşünceleri nedeniyle tartışılan ve tam olarak anlaşılamayan bir filozof olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun sebebi ise hakkında yapılan tek boyutlu incelemedir. Bundan kastedilen Spinoza’nın yalnızca bir cümlesinden hareketle, o düşüncenin altında yatan fikir zemini dikkate alınmadan, Onun hakkında, Ona ait olmayan sözlerin, Ona atfedilmesidir. Dolayısıyla bu hatanın fark edilmesi ve Spinoza’nın doğru okunması felsefe tarihi içinde önem arz etmektedir. Çünkü felsefe tarihi birbirine kenetlenmiş halkalar gibidir. Bu halkalardan bir tanesinin kopuşu tüm felsefe tarihinin kesintiye uğraması anlamına gelmektedir. Dolayısıyla Spinoza’yı bir nebze de olsa anlayabilmek ve onun görüşlerini aydınlatabilmek için bütüncül bir bakış ile onun tartışılan görüşlerini kendi eserlerinden yola çıkarak anlatmak gerekmektedir. Nitekim Spinoza’nın kendi düşüncelerini açıkça ortaya koyduğu ve bunu kendine has bir yöntemle kaleme aldığı Etika eseri, şüphesiz ki felsefe tarihinin devamlılığını anlamak açısından önemli bir yere sahiptir. Eserin bilinen adının Etika olmasının yanı sıra “Geometrik Düzene Göre Kanıtlanmış ve Beş Bölüme Ayrılmış Etika” şeklinde kaleme alınmış olması, eser yazılırken kullanılan metot hakkında okuyucuya çeşitli ipuçları vermektedir. Bu sebeple, bu çalışmada öncelikle Etika’dan yola çıkarak Spinoza’nın Mektuplar, Kısa İnceleme ve Teolojik-Politik İnceleme adlı eserleri bütüncül bir bakış açısıyla ele alınacak ve konuyla ilgili eserlerinden hareketle çeşitli kanıtlar sunulacaktır. Tüm bu hususlar göz önünde tutularak bu makalenin ilk bölümünde Spinoza’nın Tanrı tasavvurunun anlaşılması için öncelikle varlık tasnifi ele alınmış olup bu bağlam doğrultusunda cevher, Tanrı, tavır ve sıfat kavramlarının Spinoza felsefesindeki yeri incelenmektedir. İkinci bölümde bu kavramların Tanrı anlayışıyla ilgili bağlantısı ortaya konulmakta ve son bölümde ise panteizm ve panenteizm bağlamında Spinoza’nın Tanrı Tasavvuru ele alınmış ve bu iki görüş üzerinden din felsefesi açısından Spinoza’nın Tanrı tasavvuru tartışılmıştır.
Spinoza appears as a philosopher who has been discussed due to his thoughts in the history of philosophy, which is not fully understood, and therefore has not found a place in the history of philosophy. But Spinoza's thoughts gain importance with recent studies, which has done by contemporary researchers. Therefore, to understand and enlighten Spinoza's views, via his works, it is necessary to explain his discussions and his opinions in a holistic approach. If we resemble the history of philosophy as a river, Spinoza, who is born and grown in this river of knowledge, expressing his own ideas in that river and enriching the river with his thoughts, was influenced by the previous philosophers and also, he affects next philosophers. As a matter of fact, Spinoza's Ethics, where Spinoza expresses his own ideas clearly and writes them with his own method, undoubtedly has an important place in understanding the continuity of the history of philosophy. Ethics, which was written as "Demonstrated in Geometrical Order and Divided into Five Parts", gives the reader various clues about his thought method. We will examine in this article the concepts of substance, God, attribute, attitude and modus in the philosophy of Spinoza based on Spinoza's Ethics. Then, we will study Spinoza's accounts on God in terms of the philosophy of religion.