Din, bir kutsal kitap ve onun etrafında gelişen bir hukuku içerecek şekilde müesses bir yapı olduğunda toplumun temel kabullerinin merkezinde yer alır. Bu noktada filozofun dine, kutsal kitaba ve din temelinde oluşan toplum ve hayat düzenine bakışı (din teorisi), felsefe ile din arasındaki ilişkiyi belirler. İslam filozofları arasında, din teorisinin orijinalliği ve kapsamlılığı bakımından Fârâbî’nin özel bir yeri vardır. O, felsefe ile din ilişkisini tarihsel ve epistemolojik yönleriyle ele almış ve dini, felsefenin kurduğu dünyanın önemli bir unsuru olarak konumlandırmıştır. Bu konumlandırma, dinin, felsefenin bir parçası olarak değerlendirilmesini dolayısıyla felsefe-din ilişkisinin bütün ile parça ilişkisi şeklinde ele alınmasını gerektirmektedir. Buna göre, din hem nazarî hem amelî kısımları ile felsefenin kapsamındadır ve ilkelerini felsefenin nazarî ve amelî kısımlarından alır. Felsefenin dine ontolojik ve epistemolojik önceliğinin yanı sıra zamansal önceliği de vardır. Fârâbî hem felsefenin tarihsel serüvenine ilişkin anlatısını böyle bir öncelik fikri ile sunmakta, hem de bir toplumun ya da medeniyetin ideal düzeni bakımından felsefenin dine zamansal önceliğinin önemine işaret etmektedir. Bu çalışmada, Fârâbî’nin düşünce sisteminde felsefenin dine önceliğinin çeşitli boyutlarına yer verilecek, epistemolojik öncelik ile zamansal öncelik fikirlerinin birbirini destekleyen ve bütünleyen bir temelde ele alınması gerektiğine işaret edilecektir.
When religion, as one of the main dynamics of the society, is an institutional structure that includes a holy book and a vigorous law organization, the philosopher's assessment of the religion, the community and the order of the society based on religion, determines the relationship between philosophy and religion. In this framework, philosophers' theories of religion emerge as an important dimension of this relationship. Among the Islamic philosophers, al-Farabi has a special place in the originality and comprehensiveness of the theory of religion. He tackled the relationship between philosophy and religion in historical and epistemological aspects and positioned religion as an important part of the world established by philosophy. This positioning requires the religion to be evaluated as a part of philosophy so that the relationship between philosophy and religion should be treated as a part related to the whole. Therefore, religion is within the scope of philosophy with both the theoretical and practical aspects and takes its principles from the theoretical and practical aspects of the philosophy. Philosophy is time-wise prior to religion, it also has ontological and epistemological priority to religion. Al-Farabi both presents his narrative of the historical adventure of philosophy with the idea of such priority and points out the importance of the time-wise priority of philosophy to religion in terms of the ideal order of a society or civilization. In this study, al-Farabi’s perspective on various dimensions of philosophy's priority over religion will be discussed, and how his ideas on epistemological and time-wise priority of philosophy are complementing each other will be examined in detail.