Bu makalede ilk olarak Ernst Mach’ın atomun varlığına ilişkin itirazının temelini oluşturan ve bilimin sadece gözlemlenebilir olgulara dayandırılması gerektiği yönündeki düşüncelerini ortaya koyan anti-realist ya da enstrümantalist görüşlerine yer verilmektedir. Ardından Mach’ın enstrümantalist tavrının alt metninde bulunan ve yalnızca duyumları gerçek olarak kabul eden fenomenalist argümanlarının ayrıntıları serimlenecektir. Fenomenalist düşünce atom, molekül ve kuark gibi gözlemlenemeyen varlıkları zihinden bağımsız şeyler olarak değerlendiren realizm düşüncesi ile uyuşmamaktadır. Bu bağlamda yapılan incelemeler, Mach’ın atomu bir düşünce sembolü ya da metafiziksel bir kurgu olarak değerlendirmesine ve dış dünyadaki varlıkların var olmasını, onların bir zihin tarafından duyumsanması koşuluna bağlaması ile sonuçlanmaktadır. Makalede Mach’ın öznel idealizmi olarak ele alabileceğimiz bu argümanlarının radikal bir sonucu olarak onun düşüncelerini solipsizm ile ilişkilendirmenin yanlış olmayacağı sonucuna varılmaktadır.
This article initially presents Ernst Mach's anti-realist or instrumentalist stance that underpin his opposition to atomism and reveal his idea that science should be based totally on objectively observable facts. Then, the details of Mach's phenomenalist arguments which recognize only sensations as real are revealed. Phenomenalist thought is not compatible with the idea of realism, which evaluates unobservable entities such as atom, molecule and quark as mind-independent things. In this context, Mach considers the atom as a thought symbol or a metaphysical fiction. This results in the idea that the existence of matter or entity is not independent of the perceiving minds, which is considered Mach’s subjective idealism. As a result of these arguments, the article argues that it would not be wrong to associate Mach's thoughts with solipsism, a radical form of subjective idealism.