Savaş, insanlık durumunun onun aracılığıyla tanımlandığı bir varolma tarzı olarak kendisini görünür kılmaktadır. Bu varolma tarzı, herhangi birinin ötekilerle ilişkisinde içkinlik düzeyine yükselmiş olumsuzlayıcı bir özellik olarak değil aksine hem tekil hem de bütünsel olarak varoluşun sürekliliğine indirgenmiş görünmektedir. Çünkü savaş, artık, en azından kendi varlığını koruma anlamında doğrudan bir saldırı aracı olmaktan çıkmış, yeni bir kimlikle, “insani müdahale” adıyla kendisini meşrulaştırır hale gelmiştir. Savaşın kendini görünür kıldığı bu yeni kimliğin meşrulaştırma araçları her ne kadar hukuki ve ahlaki gerekçelendirmelere dayandırılıyorsa da bu gerekçelendirmeler savaş kavramının kendisinde bir yapısal bir dönüşüme olanak sağlamamıştır. Bir başka deyişle, doğrudan saldırı ile insani müdahale arasındaki ahlaki, hukuki ve insani sınırlar çizilememiştir. Bu çalışmada, “insani müdahale” söylemleriyle gerekçelendirilmeye ve meşrulaştırılmaya çalışılan savaş girişimlerine içkin olan ahlaki, hukuki çelişkiler söylem ile eylem arasındaki karşıtlık üzerinden temellendirilmeye çalışılacak ve insani müdahalenin savaşın başka bir tarzı olduğu iddia edilecektir.
War makes itself visible as a way of existence through which human condition is defined. This way of existence does not appear to be a negative feature elevated to the level of immanence in anyone's relationship with others. On the contrary, it seems to be reduced to the continuity of existence both singularly and collectively. It is because war is no longer a direct means of attack, at least in the sense of protecting its own existence; it has made itself legitimate with a new identity, in the name of "humanitarian intervention". Although the legitimizing means of this new identity in which the war makes itself visible is based on legal justifications, these justifications did not allow for a structural transformation in the concept of war itself. In other words, moral, legal and human boundaries between direct attack and humanitarian intervention have not been drawn. In this study, moral and legal contradictions in war initiatives attempted to be legalized and justified by immanent statements of "humanitarian intervention", will be trying to be grounded on the opposition between speech and action and it will be argued that human intervention is another way of war.