Araştırmanın odak noktası, ebedi iyilik ve kötülük sorunudur. Bu kez, bu ikilik ceza muhakemesi alanında lokalizedir ve bir yanda hedefin, diğer yanda onu gerçekleştirmenin araçlarının korelasyonuyla ilgilidir. Başka bir deyişle, ana araştırma sorusu şudur: Makyavelizm mahkeme salonunda haklı çıkarılabilir mi? Makyavelizm kavramı, cezai kovuşturma bağlamında, tutuklulara, şüphelilere, gerçeği bilme, failleri açığa çıkarma, hayat kurtarma, rehinelerin serbest bırakılması, vb. kimselere karşı fiziksel veya psikolojik şiddetin kullanılmasına izin verildiğini düşünen "amaç herhangi bir aracı haklı çıkarır" felsefesinin uygulanması anlamına gelir. Uluslararası toplum, kolluk kuvvetleri bünyesinde işkence ve kötü muameleyi önlemek için güvenlik mekanizmaları geliştirmek için sürekli olarak çalışıyor olsa da, bu hakikat arayışı uygulamasının yeraltına taşındığı ve birçok ülkede hala özel servisler tarafından kullanıldığı görülüyor.
The focus of research is the eternal problem of good and evil. This time, this dichotomy is localized in the field of criminal procedure and concerns the correlation of the goal, on the one hand, and on the other – the means to achieve it. In other words, the main research question is: Can Machiavellianism be justified in the courtroom? The concept of Machiavellianism means the application of the philosophy of "the goal justifies any means", which in the context of criminal prosecution considers permissible the use of physical or psychological violence against detainees, suspects, accused of the high purpose of cognizing the truth, exposing perpetrators, saving lives, the release of hostages, etc. Although the international community is constantly working to develop safety mechanisms to prevent torture and ill-treatment within law enforcement agencies, this truth-seeking practice appears to have moved underground and is still used by special services in many countries.