Bu çalışma tarih ve gerçeklik arasındaki farazi bağı ve gerçekliğin temsiliyet vasıtasıyla inşa halini tartışmayı amaçlamaktadır. ‘Tarih ve ‘gerçeklik’in imgesel dönüşümü temsiliyet ve süreklilik perspektifinde ele alınacaktır. Tarih çeşitli araçlarla veya düşünme biçimleriyle bir kurgu olduğu kadar, bu temsiliyetin kodlanma aşamasının da bir ürünüdür. Bu aşamada tarihin gerçeklikle kurduğu bağ, zaman ve mekânı yeniden üretmekle kalmaz bunların yeni imgelerle temsil edilmesini de sağlar. Dolayısıyla tarihin aşkın bir varlık, zaman ve mekân mefhumlarıyla olan zorunlu bağı, bu bilginin sürekli ve yeniden üretildiği zemin ve bunu üretenle ilgilidir. Bu makalede tarihin sürekliliği ile bunu oluşturan unsurların yani bizatihi tarihin öznesi ile o öznenin bilgisinin birbirlerinden farklı gerçekliklerle temsil edildikleri ve bunların farklı hakikatleri kastettikleri savunulmaktadır.
This study aims to present a new perspective on the hypothetical link between 'history' and reality, and the construction of reality through representation. The imaginary transformation of ‘history and reality will be discussed in the context of representation and continuity. History is not only a product of fiction, but it is also a product of formulating this representation through various means or ways of thinking. In this respect, the link that history establishes with reality both reproduces time and space, and it also makes them represented with new images. Therefore, the necessary link of history with absolute power, time, and space is related to the ground where this knowledge is constantly reproduced and to the one that produces it. This study proposes that the continuity of history and the elements that constitute it, that is, the subject of history itself and the knowledge of this subject, are represented by different realities hence they mean different truths.