Author :
Abstract
Bu çalışmanın başlığında yer alan iki kavram, aynı anlamları ihtiva ediyor görünmelerine rağmen, bakış açısı farklılıkları nedeniyle farklı yorumlanmaktadır. İki kavram da, insanda var olan ve insanın doğuştan beraberinde getirdiği bazı yetilerin olduğunu kabul etmekte; bu yetilerin insanın inanmaya yatkın olmasını sağladığını iddia etmektedir. Bu kavramlardan Spandrel, doğuştan beraberimizde getirdiğimiz bu yetilerin evrimsel süreçte hayatta kalmamızı sağlayan adaptasyonların bir yan ürünü olduğunu savunurken; fıtrat, bu yetilerin Tanrı tarafından verilmiş olduğunu söylemektedir. Bu çalışmanın ortaya çıkmasını sağlayan temel saik insanın bir inanç varlığı olduğunun kabul edilmesidir. İnsanlık tarihi boyunca her dönem, coğrafya ve kültürden insanın doğaüstü güçlere inanıyor olması ve şekilsel farklılıklara rağmen bütün inançlarda ortak özellikler bulunması, bunun araştırılması gereken bir konu olduğunu göstermektedir.
Keywords
Abstract
A study on the two concepts of spandrel and fitrah, which appear to have the same meaning but are interpreted differently due to differences in perspective. Both concepts recognise the existence of certain innate faculties in humans and posit that these faculties predispose humans to belief. Spandrel posits that these innate faculties are a by-product of adaptations that enable us to survive in the evolutionary process, whereas fitrah asserts that these faculties are bestowed by God. The impetus for this study is the recognition that human beings are creatures of faith. The prevalence of belief in supernatural powers across all periods, geographical regions and cultures throughout human history, coupled with the existence of common features in all such beliefs despite formal differences, demonstrates the necessity for further research in this area.
