Spinoza felsefe tarihinde ve felsefi düşüncede daha çok monist ontolojisi ve panteist teolojisi ile dikkatleri çeken bir filozoftur. Ancak o aynı zamanda önemli bir ahlak ve siyaset teorisyenidir. Özellikle siyasal felsefesinde düşünce ve ifade özgürlüğüne ve din-devlet ilişkisine dair, çağının sınırlarını aşan özel ve özgün görüşlere sahip olduğu ve yaşadığı çağda önemli bir demokrasi ve düşünce özgürlüğü savunucusu olduğu söylenebilir. Ne var ki felsefesinde ontolojiye ve teolojiye dair görüşlerinin ön plana çıkarılması nedeniyle olsa gerek, onun ahlaka ve siyasete ilişkin görüşleri biraz geri planda kalmış ve görmezlikten gelinmiş gibidir. İşte bu çalışmada Spinoza’nın hem düşünce ve ifade özgürlüğüne hem de din-devlet ilişkisine dair görüşleri, genel felsefesi bağlamında tartışılmaya çalışılmaktadır.
Spinoza is a man who attracts attention in the history of philosophy and philosophical thought mainly with his monistic ontology and pantheistic theology. However, he is also an important doctrinaire of moral and politic. Especially in his political teaching, it can be said that he has special and original views on freedom of thought and expression and the relationship between religion and the state that transcend the boundaries of his era, and that he is an important defender of democracy and freedom of thought in his era. However, due to the fact that his ontological and theological views were brought to the forefront in his philosophy, his views on morality and politics seem to have been somewhat left in the background and ignored. In this work, Spinoza’s views on both freedom of thought and expression and the relationship between religion and the state are tried to be discussed in the context of his general philosophy.