Sentez, genel olarak bir felsefi argümanı bir diğeriyle mecz etme ve birleştirme yapmak suretiyle yeni ve farklı bir felsefi yaklaşım ortaya koymaktır. İnsanın düşünsel etkinliği içerisinde ilmî ve fikrî tekâmülün gerçekleşmesinde önemli bir konuma sahip olan sentez, birçok alanda olduğu gibi felsefe alanında da en çok başvurulan yöntemlerden biri olmuştur. Platon’dan Aristoteles’e, Porfiryus’tan Fârâbi’ye birçok filozof felsefi teorilerini oluşturmada sentez yöntemini kullanarak farklı özgün felsefi görüşler ortaya koymuşlardır. İbn Rüşd gibi kimi filozoflar da özellikle Platon ile Aristoteles’in görüşlerinin uzlaştırılması konusunda sentez etkinliğine karşı çıkmışlardır. Düşünsel faaliyetlerde sentezin vazgeçilmez bir unsur olduğu bir olgu olarak saptansa da onun mahiyetine yönelik içerimlerin neler olduğu, sentezin hangi koşullar altında yapılması gerektiği hususları bir muamma olarak önümüzde durmaktadır. Bu yönüyle sentezin doğruluğu ve yanlışlığına yönelik koşul ve şartların tespit edilmesinin bir gereksinim olduğu anlaşılmaktadır. Bu makale, felsefi teoriler arasındaki uyumlaştırma ile ilgili hususları sentezin mahiyeti ve Platon ve Aristoteles felsefelerinin uzlaştırılması bağlamında teorik çerçevede ele almaktadır.
Synthesis is generally to introduce a new and different philosophical approach by combining one philosophical argument with another. Synthesis, which has an important place in the actualization of scientific and intellectual development within the mental activity of man, has been one of the most used methods in the field of philosophy as in many other fields. Many philosophers from Plato to Aristotle, from Porphyryus to Fârâbi have used the method of synthesis to form their philosophical theories and put forward different original philosophical views. Some philosophers, such as Ibn Rushd (Averroes), opposed the activity of synthesis, especially in reconciling Plato and Aristotle's views. Although it is determined as a fact that synthesis is an indispensable element in intellectual activities, the implications of its nature and in which conditions the synthesis should be carried out remain a mystery. In that sense, it is understood that it is a necessity to determine the conditions regarding the accuracy and inaccuracy of the synthesis. This article deals in a theoretical framework with the issues of harmonization among philosophical theories in the context of the nature of synthesis and the reconciliation of Plato and Aristotle's philosophies.