Bu çalışma, bir metropolde yaşıyor olmanın, modern insanın yaşamını nasıl etkilediğini John Galsworthy’nin Japon Ayvası öyküsünde anlatıldığı biçimiyle derinlemesine incelemektir. Öykü, alışkanlıkların insanın önünde bir engel teşkil edebildiği düşüncesini soruştururken bireyin yaşama tutkusunu ıskalayarak içine düştüğü yalnızlık şeklindeki ruh haline odaklanmaktadır. Galsworthy’nin karakterleri, yabancılaşma duygusu içindeki metropol insanlarıdır. Aslında, bu karakterler, hemen yanı başlarında duran doğanın ve yaşamın neşe ve güzelliklerini farkında olmakla birlikte kendi rutinleri, alışkanlıkları ve zorunluluklarıyla meşgul olurken bunları kaçırmaktadırlar. Bu çalışma, Galsworthy’nin betimlediği Londra’da yaşayan karakterler üzerinden modern insanın yaşadığı yabancılaşmayı ve bu duygunun bilincinde olmalarına karşın daha iyiye doğru bir adım atmayışlarını irdelemektedir. Japon Ayvası öyküsünde bir Londralı olan Bay Nilson ana karakterinin analizi yoluyla, bu çalışma, modern insanın yabancılaşma sorununu incelemeye odaklanmıştır.
The present study aims to explore how living in a metropolis affects the lives of modern men as narrated in John Galsworthy’s short story entitled the Japanese Quince. The story explores the idea of customs standing as obstacles to one’s freedom and focuses on the solitary mood of men while they are missing the lust for life. Galsworthy’s characters who are dwellers of the metropolis are suffering from estrangement. They are aware of the joys and beauties in nature and in life that stand right next to them, yet they miss them while being too much engaged with the routines, habits and ‘musts’. The present paper examines Galsworthy’s Londoner characters as representatives of modern man suffering from alienation, being aware of the disease yet making no move towards better. The exploration of the Londoner character, Mr Nilson who is the protagonist in the Japanese Quince will reveal the suffering of modern man from estrangement.