Hakk’ın mutlak varlık olarak ele alınması ve a’yân-ı sâbite, vahdet-i vücûd fikrini nazariyeye dönüştüren iki temel ilkedir. Osmanlı döneminde İbnü’l-Arabî’nin (ö. 638/1240) Fusûsu’l-Hikem’i üzerine şerh yazan sûfîler, kader meselesini bu iki ilkeden hareketle ele almışlardır. Bu makalede Sofyalı Bâlî Efendinin (ö. 960/1553) Risâletü’l-Kazâ ve‘l-Kader’i ve Şerhu hadîsi küntü kenzen dışında kader meselesinde aynı perspektiften yazılmış yeni bir “İsmi Meçhul Risale”si daha tespit edilmiş ve bu risalenin ona nispeti tartışılmıştır. Bâlî Efendi, yeni tespit edilen risalesinde Yemenli bir Yahudinin kader meselesinde ortaya attığı ikilemleri/çıkmazları mutlak varlık ve bilhassa ikinci ilke olan a’yân-ı sâbite’nin istidad kavramıyla ilişkisinden hareketle cevaplamaya çalışmıştır. Bâlî Efendinin bu risalesi, sırr-ı kader bağlamında işlendiğinden diğer risalelerine göre daha net bilgiler içermekte ve zikredilen iki ilkenin kader meselesine yansıyan taraflarını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Makalede Yahudinin sorularına verilen cevapların içeriğinden hareketle vahdet-i vücûd nazariyesinin kader meselesine diğer bir ifadeyle insanın irade hürriyetine bakışının ne olduğu ortaya konmuştur.
The two foundational doctrines of wujud Allah al-mutlaq (God’s absolute existence) and the concept of al-a‘yan al-thabita (permanent entities) are what transformed the idea of wahdat al-wujud into a theory. During the Ottoman period, Sufis who had written commentaries on Ibn al-Arabi’s (d. 638/1240) Fusus al-Hikam dealt with the issue of predestination by referring to these two doctrines. As for Bali Efendi the Sophian (d. 960/1553), what distinguishes him from other commentators while having written from the same perspective as them was that he penned separate treatises on the issue of predestination in great detail. In this study, alongside the Risalat al-Qada’ wa al-Qadar and Sharh Hadith Kuntu Kanz, we have identified a new treatise on the issue of predestination by Bali Efendi’s Treatise on the Secrets of Decree (al-Qada’) and Predestination (al-Qadar), and discussed its ascription to him. In this newly identified treatise of his, Bali Efendi attempts to respond to the dilemmas/predicaments brought forward by a Yemenite Jew on the issue of predestination by referring to wujud Allah al-mutlaq and, in particular, to isti‘dad which is a concept of the second doctrine of al-a‘yan al-thabita. In this study, we have presented based on the content of the answers given in response to the questions posed by the Yemenite Jew the issue of predestination or, put differently, the view of individual free-will from the perspective of wahdat al-wujud.