Thomas Paine 18. Yüzyılın özellikle Amerikan siyasal düşüncesi bağlamında çok bilinen ama ilginç bir biçimde hakkında yeterince çalışma yapılmayan figürlerinden birisidir. Paine abartılı tepkilerin odağında yer almıştır. Ya aşırı bir biçimde övülmüş ya da yerilmiştir. Oysa ki, Paine 18. Yüzyıl siyasal düşünce tarihinin ana gelişmeleri içerisinde yer alır. Diğer bir ifadeyle, 18. Yüzyılın Amerikan Devrimi ve Fransız Devrimi gibi temel siyasal gelişmelerinin entelektüel tarihi Paine’ye dikkat etmeksizin kolaylıkla anlaşılamaz. İngiltere’de doğan Paine, Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi’nin ilanından bir müddet önce Amerika’ya göç etmiş, kolonilerin Britanya’ya karşı mücadelelerine destek vermiş, devrim sonrasında 1787 yılında Avrupa’ya gitmiş ve Fransız Devrimi’ne şahitlik etmiştir. Bu açıdan Paine’nin kişisel entelektüel ve siyasal biyografisi Aydınlanma hareketinin ve düşüncesinin çok önemli bir tarafını temsil eder. Bu makalede Paine Amerikan Aydınlanması bağlamında değerlendirilmeye çalışılacak, onun aydınlanma siyasal düşüncesine katkısı değerlendirilecektir.
Thomas Paine is one of the well-known but interesting figures of the 18th century, especially in the field of American political thought. He is an influential philosopher who witnessed and played crucial roles in the political philosophy of the 18th century, i.e., as a British citizen who emigrated to America shortly before the Declaration of Independence, he supported the colonies' struggle against Britain, then went to Europe in 1787 and witnessed the French Revolution. In this respect, Paine's personal intellectual and political biography represents a very important aspect of the Enlightenment movement and thought. In this article, this aspect and how it makes new interpretations possible will be exhibited and exemplified.