Bu makalede, Tanpınar’ın Ne içindeyim Zamanın şiirini varoluşçu-fenomenolojik bir bakış açısından yorumlamaya çalışacağız. Ali Akay’ın Tanpınar’ın virtüel zaman anlayışına ilişkin söylediklerini benimsemekle birlikte, Akay’ın Tanpınar’ın eserlerine fenomenolojik bir açıdan yaklaşılamayacağını öne sürmesine katılmayacak, aksine Tanpınar’ın özellikle bu şiirine fenomenolojik yaklaşmanın, onun zaman anlayışının zengin ve ilham verici boyutunu ortaya çıkaracağını savunacağız. Tanpınar’ın zaman kavramına olan yoğun ilgisinin Heidegger’in Kant’ın deneyim kavramını aşabilecek bir olanak olarak, olanağın kendisi olarak gördüğü zamansallık anlayışıyla birlikte okunabileceğini göstereceğiz. Son olarak Tanpınar’da zamansallığın bir eşik deneyimi olarak görülebileceğini, bu deneyimin anlayış ve varoluşun, dünyanın ve öznenin henüz birbirlerinden ayrışmamışcasına duyumsanabileceği bir geroaşkınlık örneği olarak betimlendiğini öne süreceğiz. Bir Tanpınar karakteri olan Hayri İrdal’ın, yaşlı bir gezgin halinde varoluşun izleyicisi olarak geroaşkınlığı deneyimlediğini savunacağız.
In this article, we will interpret Tanpınar’s poem, "Neither am I inside Time", from an existential-phenomenological perspective. We will discuss Ali Akay’s reading of the importance of virtual time in Tanpınar’s works, and contest his claim that Tanpınar’s notion of temporality is non-phenomenological. A phenomenological approach in interpreting the poem provides us with a rich and inspiring reading of the core role of temporality in Tanpınar’s art. We maintain the argument that Tanpınar’s fascination with temporality can be read with a view to Heideggerian attitude of temporality which is a possibility of transcending-as-such. In Tanpınar, temporality is depicted as a threshold experience promising a possibility to transcend the unity of being and understanding that is an example of gerotranscendence. This paper will illustrate its argument with an example of Tanpınar’s character Hayri, who is an elderly wanderer living through the gerotranscendence as a state of spectating existence.