Summary
Michel Foucault'da Bir Varoluş Estetiği Olarak Parrhesia
Michel Foucault hayatının sonlarına doğru Nietzsche’yi takip edecek şekilde bir kendilik sanatı ya da daha genel olarak “bir varoluş estetiği”nin taslağını çizdi. Bununla, bireyin kendisini bir sanat eserine dönüştürdüğü bir dizi yaratıcı ve deneysel süre ve tekniği anlıyordu. Nietzsche kendini sanat eserine dönüştürme figürü olarak filozof - sanatçıyı görüyordu. Bununla birlikte Foucault 'un tüm çalışmalarının öznenin oluşum tarihi ve bu tarihten sıyrılmanın imkânları üzerine olduğu söylenebilir. Foucault ilk dönem çalışmalarında daha çok insanın özneye dönüştürülme kiplerini ortaya koymuştur. Son dönem çalışmalarında ise bireyin özneye dönüştürme kodlarından sıyrılmasının imkânlarını sorgulamıştır. Bireyin kendini bir kendilik sanatı olarak var kılması bu temel üzerine yükselir. Bu makale Foucault’un son dönem çalışmalarından hareketle bir söyleme başvurmadan kendiliğin sanatı olmanın imkânına odaklanacaktır.
Keywords
Estetik, parrhesia, varoluş estetiği, varoluş etiği, kendilik kaygısı.